Amerika Vizesi de Tamam Yaz Başlasın
Herkese vize görüşmenizi yazın yazın diyordum, şimdi sıra bende sanırım. Bugün 14:00 da İstanbul Amerikan Konsolosluğu’nda girdim Work and Travel vize görüşmesine. Girişte evrak kontrolleri, ardından 2. kontrol, daha sonra asansörle yukarı çıkıyorsunuz. Görüşme saloluna girişte bir kontrol daha, ve numara alıyorsunuz. Numaranız yanınca evraklarınızı veriyorsunuz, randevunuz onaylanıyor, 2. kez yandığında parmak izi veriyorsunuz. Ve sıra geliyor interview için beklemeye.
Work and Travel Vize Görüşmesinde Sorulan Sorular
Vize görüşmesi için beklerken sorulan soruları ve konuşulanları duyuyorsunuz, sorular kısaca şunlar;

– Where do you studying at ?
– What’s your department ?
– Do you live with your family or alone ?
– What’s your father/mother job ?
– How’s going ?
– Where will you go to in USA ?
– What will you do in USA ?
– Have you ever been abroad ?
– Does your friends come with you ? Or anybody.
– How you come to here ?
– What’s your GPA ?
– What do you know about the housekeeping/lifeguard/ride operator ?
– Did you read this? (Human Trafficking?-Insan kaçakçılığı)
İçeride konuşamayanları, çok basit sorulara bile cevap veremeyenleri (are u girl ? can u swim? etc.) göreceksiniz. Red yiyorlar. Bazıları Work and Travel Vizesini şansa alıyor. Kısa kıvırcık saçlı kadın tıpkı bir melek. Herkese vize vermek için elinden geleni yapıyor. 10 no. lu gişedeydi bugün. Diğer kadın 11 no lu gişe, %70 veriyor, 12 nolu gişede ki polisiye filmi aktörü gibi olan adam %60 veriyor soğuk biraz. 13 no lu adam, yaşlı olan, çok uzun tutuyor Work and Travel vize görüşmelerini. 10 numara 5-6 interview yapmış iken o hala 1 kişiyi kasıyordu.
Gelelim benim görüşmeme, bildiğiniz kahkahalar havada uçuştu. Ondan çok ben soru sordum. 10 no lu gişedeydim. İnanın Work and Travel vize görüşmesi değil de cafedeki sohbet ortamı gibiydi. İyi günler dedi ve neşeli olmamın sebebini sordu, iltifat etti baya sağolsun, direk yüzümü güldürdü iyice zaten, Brooklyn’deki işim, insan kaçakçılığını okudun mu, babamın işini, bölümümü, babamın mı işini devam ettiriceğimi yoksa kendi işimimi yapıcağımı, ailemle mi yaşadığımı sordu. Ardından parmak izimi aldı, aldım mı vizeyi diye sordum, şüphen mi vardı dedi. Yine güldük beraber 🙂 iyi tatiller dedi.
Umarım herkesin vize görüşmesi en az benimki kadar rahat ve eğlenceli geçer.
İngılizcenin kötüyse, şansınıza kalmıştır vize almanız. GPA – Ağırlıklı Genel Not Ortalamasına bakan var bakmayan var; bende bakmadılar. Bunların haricindeki herkes alıyor arkadaşlar.
Yardımcı olabildiysem ne mutlu bana
Brooklyn – Deno’s Wonder Wheel Amusement Park.
14th June. Artık tatil zamanı
Cüneyt Ersoy